İnsanlar korktukları için ertelerler. Korktuğumuz şeyler gözümüzde büyüdüğü için , biz bunu yapamayız, bu çok zor, bunu bilmiyorum dediğimiz için ve o bizim gözümüzde büyüdüğü için ve korku olarak bilinçaltımıza yerleştiği için erteliyoruz, birinci madde bu. Aslında yapılması gereken şey karar vermektir. Türkçe de bir atasözü vardır. En kötü karar, kararsızlıktan iyidir. Aynen öyle… Sonuçta bir karar vereceksiniz. Ruhunuzun , beyninizin, kalbinizin sesini dinleyin ve orda size neyi öneriyorsa, size neyi tavsiye ediyorsa onu yapın. Oraya gidin, o yoldan gidin. Ertelenen şey insanların enerjisini alır. Neden? Çünkü olar bir tarafta birikir. Ertelendi, beynin arka tarafında arka planda çalışıyor. Ertelendi, bunu sonra yaparım, o orada duruyor . Onlar biriktiği zaman bir çöp gibi durur orada. Biz eğer onları, o ertelediğimiz şeyleri yapmassak o bizim enerjimizi alır. Çünkü arka planda çalışan bir program gibidir. Cep telefonarında biliyoruz, açtığımız programlar arka planda çalışır ve onları kapatmazsak sonradan cep telefonumuzun şarjı biter. Onun için ertelemeyeceğiz o yapmamız gerekn şeyleri yapacağız ve şarjımız bitmeyecek, enerjimiz yüksek olucak. Başlamak işin yarısıdır. Sonrası zaten yapılır. Uzaya giden, uzay araçlarında kullanılan benzinin yarısı kalkışta kullanılır. Geriside belki 2-3 yıl kullanılır. Düşenebiliyor musunuz birkaç dakikada benzinin yarısı, ondan snraki benzin birkaç yıla yetiyor. Demek ki biz başlarsak işin yarısı yapmış oluyoruz. Onun için ertelediğimiz şeylerde aynen bu mantığı uygulamamız lazım. Ben başlayacağım ve işin yarısını yapacağım. O zaman şöyle bir taktik, bugün başlayayım . Başladım ve yarısı bitti. Yarın yeniden başlıyorum, o zaman ikinci yarısınıda bitirdim. O zaman iş bitti. Demekki yıllardır aylardır ertelelediğim problem, problem değilmiş. Böyle bakmak lazım. Yapacağım diye kendi kendinize yalan söylemeyin. Çünkü o blinç altınızın, ruhunuzun size olan güvenini erezyona uğratır. Size inanmaz, size güvenmez , sizin söylediklerinize inanmaz artık ciddiye almaz. Çünkü siz yalan söylüyorsunuz. Yalan söylediğiniz aman sizin kendi kendinize olan güveniniz aşaıya iner. Onun için ertelemek, ben bunu yapacağım deyip sonra yapmamak, insanların özgüvenini, bilinç altımızın ruhumuzun bize olan güvenini gittikçe erezyona uğratır. Yapmanız gereken şeyi yapın. Ertelemeyin şimdi yapın. Çok fazla düşünmeyin. Hemen karar verin yapın. Tabiki plan yapmak lazım ama planı yapacağınız şeyi bildikten sonra artık yapın beklemeyin. Sonuçta bu nasılsa bu yapılacak . Şimdi yapın yarına başka şeyler yapın, ertelediğiniz zaman, yapmanız gereken önünüze çıkan fırsatları belki kaçırırsınız. Onun için yapmanız gereken şeyleri yapın ve ertelemeyin. Türkçe de bir atasözü var. Bugünün işini yarına bırakma. Doğru, bıraktığın zaman o birikir. Yarınlarda çok iş olur ve bizim yarınlarnımız bütün o işleri yapmaya yetmez. Zaten yarın diye bişey yok. Sadece şimdi var. Dünde yoktu , dün de bir şimdiydi, yarında bir şimdi olacak. Onun için biz şimdide olursak, şimdide problemleri çözersek, şimdide yapmamız gerekenleri yaparsak o zaman biz hiçbirşeyi ertelemeyiz. Bilmiyorsanız yardım isteyin. Bu ayıp birşey değil. İnsanın herşeyi bilmesi mümkün değil ama öyle bir dünyada yaşıyoruz ki çevremizde bu işi daha iyi bilenler var. İnternet diye bir şey var.Her sorunun cevabı orada var. Bizim herşeyi bilmemize imkan yok. Onun için araştıracağız ve istekli olacağız. Biz bunu yapıcaz diyeceğiz. Yapmak istiyorum diyeceğiz o zaman yapacağız. Yardım istememiz gerekiyorsa da yardım isteyeceğiz ama yapacağız. Ertelememek için şöyle bir şey derler, başarılı insanlar için. Sevdiğin işi yap. Mutlu olursun o zaman. Onu bazen aramakta çok uzun zaman alabilir. O zaman farklı bir formül geliştirsek, yaptığın işi sev desek. O zaman gerçeteen başarımız artar. Potansiyelimiz yükselir. Elde ettiğimiz neticeler artar. O zaman şu formülü şöyle değiştirebiliriz. Herkesin dediği gibi, sevdiğin işi yap, sevdiğin işi bulabildiysen yap tabiki . Ama bulamıyorsan neyi sevdiğini, yaptığın işi sev. O zaman ertelememezsin. Aslında çoğu şeyi biliyoruz ama problem ne? Yapmıyoruz. Yapmamız lazım. Yani seçim yapmıyoruz. Ben ertelememeyi seçiyorum. Bilmek çok önemli değil artık. Bilgi herkesin ulaşabileceği bir noktada herkesin ulaşabileceği bir uzaklıkta . Fark yaratan nedir? Yapmak, şimdi, ertelememek. Bazen insanların enerjisinin düşük olduğu durumlarda da insanlar erteliyor. Onun için arka planda olan çalışan programlarımızı sıfırlarsak, enerjimizi yüksek tutarsak, beslenmemeize dikkat edersek, bizim enerjimizi çeken insanlardan uzak durursak enerjimiz yükselir. O zamanda yapmamız gereken şeyleri yapmaya harcayabileceğimiz enerjimiz kalır. Demek ki enerjimizide yüksek tutucaz ki ertelemeyelim. Dr.Turhan Güldaş Laleli Cad. No:2/4 Laleli-İstanbul 0212 458 05 05 0532 286 86 67 tguldas2000@yahoo.fr ProjeMED Fulya Mah. Ali Sami Yen Sok. Murat Apt. No:15 Kat:1 Daire:3 Şişli-İstanbul 0212 216 13 89 info@projemed.com www.projemed.com